Yaşlanma, güneş hasarı sigara kullanma gibi nedenle derimiz ve deri altı dokularımızda incelme, kuruma, elastikiyet kaybı ve bunlara bağlı olarak kırışıklık, sarkma, damar yapılarında azalma lekelenme oluşması meydana gelir. Bunların dışında deri altı yağ dokusunda azalma sonucu yüzde hacım kaybı ve buna bağlı olarak yüzde çökmeler, yer yer çukurlaşmalar gelişir.
Kök hücre tedavisi tüm bu bozuklukların tamirinde anlam taşır. Deri ve deri altı dokularında yeni damarlanmaların gelişmesi, hücresel aktivitenin artması dokuya canlılık ve kanlanma getirdiği gibi, fibrosit hücre sayısında artış ve bunların kollajen yapımını sağlaması deride kalınlaşma yapmaktadır. Bu etkide kök hücrelerin salgıladığı büyüme hormonunun etkisi olduğu da bilinmektedir.
Kök hücrelerin direk olarak yağ hücresine dönüşmesi deri altı yağ dokusunu kalınlaştırmakta ve yüzde hacım artışı sağlamaktadır. Yüzde hacım kaybının fazla olduğu durumlarda, özellikle göz altı çöküklükleri, elmacık kemiği küçüklüğü, dudak yanlarında (nasolabial oluk) derinleşmelerin olduğu durumlarda ve çene küçüklüğü durumlarında kök hücre tedavileri yağ enjeksiyonu tedavisi ile birlikte kullanıldığında işlemin başarısı ve yağ dokusunun kalıcılığını iki kat artırmaktadır. Kök hücre tedavisini PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisiyle karıştırmamak ve karşılaştırmamak gerekir. PRP tedavilerinde böyle etkiler beklenmemektedir.